İşten ayrılmalar bir şeylerden mutlu olmadığımız için oluyor muhakkak. Yaşanılan döneme göre, koşullara göre, beklentilere göre değişiyor. Para, kariyer, idealler, zaruretler, ideolojiler, sevdiğimizi arama, fiziki koşullar, ev iş arası mesafe, bir şeyler öğrenmek, sağlık sebebi vb.
Yani aslında çok göreli. Maalesef işletmelerdeki adalet mekanizmasının iyi niyete rağmen kaliteli yönetilememesi ya da sistemsizlik işletmeye ve çalışanlara çok zarar veriyor. Bu da işletme karlı da olsa mutsuz çalışanları ortaya çıkarıyor ve ayrılıklara neden oluyor. Mutluluğu arayan nitelikli çalışanlarda haklı olarak tabi ki ideallerinin peşinden gidiyorlar.
Ama tek bir gerçek var ki o da sanırım insanlara iyi davranmanın bu süreyi çok ama çok uzattığı. Yani sevgi ile davranmak. Mutsuz eden olumsuzluk ne ise hiç değilse bir süre de olsa bunu bertaraf ediyor. Bu sürede bu olumsuzlukların ortadan kalkması için iki tarafa da şans veriyor aslında. İlişkilerin sağlam zemine oturtulması, yapıcı geribildirimler karşılıklı fedakârlılıklara ve sonuçlara öncü oluyor.
İnsanlara iyi davranmanın ana yolu samimi olmak ve saygı duymak. Bu da yetmiyor. Samimiyetinizi karşı tarafın nasıl hissettiğini anlamak gerekiyor. Çünkü ne kadar karşılıklı samimiyet ve saygı da olsa iletişim kazasından kaynaklı davranışlar, diğer olumsuzluk ucuna doğru kayabiliyor. Beşerî ilişkilerin olumlu olduğu işletmeler de insanlar sosyal zaruretlerine bile rağmen bir şekilde bu salt olumsuzluklara bile katlanabiliyorlar ve daha sabırlı olabiliyorlar.
LÜTFEN İNSANLARA İYİ DAVRANALIM, KENDİMİZE DE İYİLİK YAPMIŞ OLALIM.
Deniz ERKAL